İnsana Güven kitaplığından ilk çıkan kitap, Daniel Mitel'in Şu An Sonsuzluktur adlı kitabı, harika bir meditasyon rehberi. Yoga yaptığımdan beri uyguladığım bir takım meditasyonlar var. Kimi zaman başka meditasyon arayışlarıyla kitapçılarda sıklıkla kitapları karıştırırım. Bu kitabı da bir umutla aldım ve iyi ki de almışım. İçinde yer alan 21 kadim meditasyonun haricinde gün içinde uygulayabileceğiniz daha bir çok teknik de yer alıyor.
Meditasyonları anlatırken Daniel Mitel Tibet'li Üstatlar'ın ağzından kendisine öğretildiği şekliyle ve deneyimleriyle aktarması kitabı daha da keyifli hale getiriyor. Kitabın sonlarına doğru deneyimlere yer vermeden peş peşe teknikler açıklanıyor. O noktada sadece okuyucu olarak kalmak biraz zorluyor daha ziyade uygulamak istiyorsunuz. Hatta öyle bir nokta geliyor ki 'Ben şimdi hangisini uygulayacağım ya da nerden başlayacağım?' demeye başlıyorsunuz. Size tavsiyem bu kitabı meditasyonlarınızda başucu kitabı olarak kullanmanız. Kendinize yakın hissettiğiniz meditasyonla başlayıp ilerleyebilirsiniz ya da o an ihtiyacınız olan meditasyonu (örneğin Geçmişin enerjilerini temizleme meditasyonu) uygulayabilir ve bunlara pararlel meditasyonla birlikte veya tek başına gün içinde uygulanabilecek pratik egzersizleri yapabilirsiniz.
Kitapta yer alan meditasyonlardan bazıları; Jugney Nefes Meditasyonu, Tinley Meditasyonu, Thokmay Meditasyonu, Ngodup Meditasyonu, Kalp Meditasyonu, Üçüncü Göz Meditasyonu, Aşk Meditasyonu, Dünya Ana Meditasyonu, İç Ben Meditasyonu, Kutudan Çıkmak -Durdurma- Yöntemi, Kutudan Çıkmak -Heykel- Meditasyonu, İç Işık Meditasyonu, İç Titreşim Meditasyonu, Bu Sadece Bir Rüya Egzersizi, Geçmiş Enerjileri Temizleme Meditasyonu, Günün Enerjilerini Temizleme Egzersizi, Kutsal Mantra Mediatsyonu ve daha nice teknik... Bu son saydığım teknikler kitabın başında yazarın deneyimleriyle anlatıldığı gibi sonunda tekrar sadece tekniğe yer verilerek listeleniyor.
Çakralarınızla çalışabileceğiniz, iç sesinizi hatta sessizliğin sesine kadar deneyimleyebileceğiniz bir çok teknik ve daha niceleri... Ama unutmamak gerekir ki oturduğumuz yerden bu teknikleri okumakla ilerleme katedilmediği gibi sabırlı da olmayı öğrenmeliyiz. O yüzden hepinizi bu yazıyı bitirdiğiniz gibi en sevdiğiniz meditasyonu uygulamaya davet ediyorum. Sabırla harekete geçmen ve sadece anı yaşaman dileğiyle Tibet'li üstadımız Karma Dorje'nin sözleriyle bitirelim.
"Zihin, beden ile ruhumuz arasında bir köprüdür. Düşündüğümüzde, bedenimizle bağlantı kurarız. Meditasyon yapıp da düşünmediğimiz zaman ruhumuzla bağlantı kurarız. Bu, beden ile ruhumuz, madde ile madde olmayan, ölme ile ölmeme arasındaki sürekli bağlantı, zihnimizi sürerkli katı, gergin ve bükülmez bir durumda tutar. Görünenle görünmeyen arasında gidip gelmek kolay değildir. Dolayısıyla aslında zihin bir eylem, bir süreçtir. Zihin bir şey değildir. Zihin, eylemdir, bir işleyiştir, bir egzersizdir.
Eskiden bazı Batı ülkelerinde meditasayon öğretirdim. Hayal kırıklığına uğrarlar, neden meditasyon sırasında bu kadar kaygılı ve gergin olduklarını sorarlardı. Onlara, bunun meditasyondan dolayı olmadığını açıklardım. Meditatsyon sürreci, düşüncelerinin farkına varmalarına yardım ediyordu. Düşünceler her an bizimle beraberdir, fakat dış faaliyetlerle o kadar meşgulüzdür ki düşüncelerimizin farkında olamayız. Meditasyon yaptığımızda, bu düşünceler sökün eder, biz olurlar ve bunu iç gerginlik veya içimizdeki şiddet olarak duyumsarız. Yani zihin bir çabadır, enerji harcar ve daha afzla düşündükçe daha büyük miktarda enerji harcanır. Hiçbir fiziksel çaba harcamadıkları halde, tüm gün düşünmekten tükenmiş, enerjileri çekilmiş ve çok yorgun olan çok sayıda kişiyle karşılaştım.
Mükemmel sağlıklı zihin diye bir şey yoktur. Bizler, saf olarak doğduk, zihin olmaksızın, direk olarak ruhla bağlantılıydık. Ebeveynler, okul ve toplum bizi bir zihnimiz olsun diye eğitir. Zihnimiz olmadan doğarız. Bu erken safhalarda, zihin yalnızca bir potansiyeldir, gelecekteki bir mefhumdur. Zaman içinde, belirli amaçlar için diğerleri tarafından koşullandırıldıkça, zihin belirmeye ve doğmaya başlar. Zihin bizi daima geçmişte tutar veya gelecek inşaa etmeye çalışır. Zihin için şu an diye bir şey söz konusu değildir. Zihin bir kutudur. Tüm bu Zen hikayeleri, bize bu kutudan, yani zihinden çıkmamız gerektiğini anlatır. Bu kutudan çıkmanın yollarını arraız. Kutudan yardımcı olacak bir çıkış, bir kapı ararız. Sırf bu yüzden zihinle ilgili konuşuyoruz. Onun ötesine geçebilmek için. Bir kere kutudan çıkmayı başarınca, artık görebiliriz. Bir zamanlar, Evren'in, orada, o küçük aptal kutunun içinde olduğunu düşünürdük. Fakat açık göklereçıkıp da sonsuz Evren'in etkisine maruz kalınca artık bilinç oluruz. O kutudaki mahkumlar olmaktan çıkarız.
İnsanlar Sonsuz Evren'in kutuda olduğunu düşündükçe mahkûm olarak kalacaklardır. Kısıtlı olacaklar ve Tanrı'yı anlamayacaklardır. Tanrı'nın ezeli, zamansız, mekânsız ve ebedi olduğunu anlamayacaklardır."
*Daniel Mitel, Şu An Sonsuzluktur, Destek Yayınevi
Meditasyonları anlatırken Daniel Mitel Tibet'li Üstatlar'ın ağzından kendisine öğretildiği şekliyle ve deneyimleriyle aktarması kitabı daha da keyifli hale getiriyor. Kitabın sonlarına doğru deneyimlere yer vermeden peş peşe teknikler açıklanıyor. O noktada sadece okuyucu olarak kalmak biraz zorluyor daha ziyade uygulamak istiyorsunuz. Hatta öyle bir nokta geliyor ki 'Ben şimdi hangisini uygulayacağım ya da nerden başlayacağım?' demeye başlıyorsunuz. Size tavsiyem bu kitabı meditasyonlarınızda başucu kitabı olarak kullanmanız. Kendinize yakın hissettiğiniz meditasyonla başlayıp ilerleyebilirsiniz ya da o an ihtiyacınız olan meditasyonu (örneğin Geçmişin enerjilerini temizleme meditasyonu) uygulayabilir ve bunlara pararlel meditasyonla birlikte veya tek başına gün içinde uygulanabilecek pratik egzersizleri yapabilirsiniz.
Kitapta yer alan meditasyonlardan bazıları; Jugney Nefes Meditasyonu, Tinley Meditasyonu, Thokmay Meditasyonu, Ngodup Meditasyonu, Kalp Meditasyonu, Üçüncü Göz Meditasyonu, Aşk Meditasyonu, Dünya Ana Meditasyonu, İç Ben Meditasyonu, Kutudan Çıkmak -Durdurma- Yöntemi, Kutudan Çıkmak -Heykel- Meditasyonu, İç Işık Meditasyonu, İç Titreşim Meditasyonu, Bu Sadece Bir Rüya Egzersizi, Geçmiş Enerjileri Temizleme Meditasyonu, Günün Enerjilerini Temizleme Egzersizi, Kutsal Mantra Mediatsyonu ve daha nice teknik... Bu son saydığım teknikler kitabın başında yazarın deneyimleriyle anlatıldığı gibi sonunda tekrar sadece tekniğe yer verilerek listeleniyor.
Çakralarınızla çalışabileceğiniz, iç sesinizi hatta sessizliğin sesine kadar deneyimleyebileceğiniz bir çok teknik ve daha niceleri... Ama unutmamak gerekir ki oturduğumuz yerden bu teknikleri okumakla ilerleme katedilmediği gibi sabırlı da olmayı öğrenmeliyiz. O yüzden hepinizi bu yazıyı bitirdiğiniz gibi en sevdiğiniz meditasyonu uygulamaya davet ediyorum. Sabırla harekete geçmen ve sadece anı yaşaman dileğiyle Tibet'li üstadımız Karma Dorje'nin sözleriyle bitirelim.
"Zihin, beden ile ruhumuz arasında bir köprüdür. Düşündüğümüzde, bedenimizle bağlantı kurarız. Meditasyon yapıp da düşünmediğimiz zaman ruhumuzla bağlantı kurarız. Bu, beden ile ruhumuz, madde ile madde olmayan, ölme ile ölmeme arasındaki sürekli bağlantı, zihnimizi sürerkli katı, gergin ve bükülmez bir durumda tutar. Görünenle görünmeyen arasında gidip gelmek kolay değildir. Dolayısıyla aslında zihin bir eylem, bir süreçtir. Zihin bir şey değildir. Zihin, eylemdir, bir işleyiştir, bir egzersizdir.
Eskiden bazı Batı ülkelerinde meditasayon öğretirdim. Hayal kırıklığına uğrarlar, neden meditasyon sırasında bu kadar kaygılı ve gergin olduklarını sorarlardı. Onlara, bunun meditasyondan dolayı olmadığını açıklardım. Meditatsyon sürreci, düşüncelerinin farkına varmalarına yardım ediyordu. Düşünceler her an bizimle beraberdir, fakat dış faaliyetlerle o kadar meşgulüzdür ki düşüncelerimizin farkında olamayız. Meditasyon yaptığımızda, bu düşünceler sökün eder, biz olurlar ve bunu iç gerginlik veya içimizdeki şiddet olarak duyumsarız. Yani zihin bir çabadır, enerji harcar ve daha afzla düşündükçe daha büyük miktarda enerji harcanır. Hiçbir fiziksel çaba harcamadıkları halde, tüm gün düşünmekten tükenmiş, enerjileri çekilmiş ve çok yorgun olan çok sayıda kişiyle karşılaştım.
Mükemmel sağlıklı zihin diye bir şey yoktur. Bizler, saf olarak doğduk, zihin olmaksızın, direk olarak ruhla bağlantılıydık. Ebeveynler, okul ve toplum bizi bir zihnimiz olsun diye eğitir. Zihnimiz olmadan doğarız. Bu erken safhalarda, zihin yalnızca bir potansiyeldir, gelecekteki bir mefhumdur. Zaman içinde, belirli amaçlar için diğerleri tarafından koşullandırıldıkça, zihin belirmeye ve doğmaya başlar. Zihin bizi daima geçmişte tutar veya gelecek inşaa etmeye çalışır. Zihin için şu an diye bir şey söz konusu değildir. Zihin bir kutudur. Tüm bu Zen hikayeleri, bize bu kutudan, yani zihinden çıkmamız gerektiğini anlatır. Bu kutudan çıkmanın yollarını arraız. Kutudan yardımcı olacak bir çıkış, bir kapı ararız. Sırf bu yüzden zihinle ilgili konuşuyoruz. Onun ötesine geçebilmek için. Bir kere kutudan çıkmayı başarınca, artık görebiliriz. Bir zamanlar, Evren'in, orada, o küçük aptal kutunun içinde olduğunu düşünürdük. Fakat açık göklereçıkıp da sonsuz Evren'in etkisine maruz kalınca artık bilinç oluruz. O kutudaki mahkumlar olmaktan çıkarız.
İnsanlar Sonsuz Evren'in kutuda olduğunu düşündükçe mahkûm olarak kalacaklardır. Kısıtlı olacaklar ve Tanrı'yı anlamayacaklardır. Tanrı'nın ezeli, zamansız, mekânsız ve ebedi olduğunu anlamayacaklardır."
*Daniel Mitel, Şu An Sonsuzluktur, Destek Yayınevi